24 Mart 2015 Salı

BOLU KARTALKAYA



             Bolu ilimize bağlı olan  Kartalkaya  , Türkiye'nin  en gözde kayak merkezlerinden biri. Kartalkaya  kayak ve snowboard yapmak için çok uygun koşullara sahip , hatta kayak yapmaya yeni başlayacaklar için de çok iyi bir eğitim pisti. Kayak okullarında bulunan özel öğretmenlerden  özel ders alabilirsiniz .


 

   


                 Kartalkaya'da pistler oldukça geniş ve çok güzeldir. Yeni başlayanlar için Baby Lift vardır. Dorukkaya Kartal Otel'in  kayak odalarından kiraladığınız kayaklarınızı giyip hemen otelin içinden piste çıkabildiğiniz için bu yönden oldukça rahattır . Özellikle çocuklu aileler için daha rahat diyebilirim.










       Kartalkaya İstanbul 'a 3 saat , Ankara'ya 2 saat uzaklıkta olduğu için bu bölgelerden ulaşım oldukça rahattır. Kartalkaya'da  Aralık ayının başlarından Mart ayının sonlarına kadar kayak yapılabiliyor. Burada kar 3 metreye kadar görülmüştür. Oteller bölgesinde 5 adet otel vardır ; Grand Kartal Otel ve  Dorukkaya Kartal Otel gibi ve bu  otellerin kendilerine ait pistleri vardır .





Grand Kartal Otel





Dorukkaya Kartal Otel


               Biz Dorukkaya Kartal Otel 'de konakladık .Kayaklarınızı  otelin içinden istediğiniz gün kadar kiralayabilirsiniz. Özel ders almak isterseniz kayak okulunda randevu alarak öğretmen ayarlayabilirsiniz. Özel dersin  50 dakikası  200tl ve kredi kartı geçmiyor.  

                    




Zirve Pisti















            Kartalkaya  yolunda  muhteşem bazı görüntüler ;    






















              Ve eve dönüş yolundayız . Mis gibi bu  temiz havayı içimize çekerek  ve bu güzelim manzarayı arkamızda bırakarak tekrar görüşmek üzere yolumuza devam ediyoruz.

















23 Mart 2015 Pazartesi

ANKARA BEYPAZARI

             
                 Beypazarı , Ankara 'ya 100km uzaklıkta olan İç Anadolu bölgemizin şirin bir ilçesidir .Beypazarı tarihi ve kültür zenginlikleri ile turistlerin ilgi odağı olmaktadır.Bu bölgeye yoğun bir şekilde günübirlik veya konaklamalı turlar düzenlenmektir. Butik otele dönüştürülmüş tipik Beypazarı  evlerinde konaklarken  Anadolu'nun tarihi dokusunu  ve Türk kültürünün özelliklerini yoğun bir şekilde hissedersiniz. Günübirlikte olsa mutlaka, Beypazarını ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

                  




Beypazarı sokak satıcılarının olduğu meydan




          Beypazarı özgün ve otantik yapısı ile yoğun ilgi görmektedir. Her yıl Haziran ayının ilk haftası Cuma gününden başlayıp 3 gün boyunca devam eden Beypazarı festivali yerli yabancı birçok turisti ilçeye çekmektedir. Ayrıca festival Türk-Japon kültürlerini bir araya getirmekte. Havuç ve Güveç Festivali 'ne farklı ilçelerden ve yabancı ülkelerden katılım olmaktadır. Festival ayrıca akşamları da halk konserleri ile devam etmektedir.





Beypazarı sokakları




          Beypazarı 'na gidince yöresel lezzetlerden olan  havuç suyu , gözleme, yapmak sarma, Beypazarı kurusu, Beypazarı simidi,  ev baklavası, ve hoşmerimi mutlaka tadın.




Beypazarı Kurusu 




Vitrinleri süsleyen eşsiz  Ev Baklavaları 





Taze sıkılmış Havuç Suyu ( mutlaka için )



               Beypazarı el sanatları yönünden de oldukça zengindir..Bunların başında gümüş işçiliği gelir .Gümüş işleme sanatı Beypazarı'na ahilik yoluyla kazandırılmıştır. Ahilik 13.yy da Anadolu'da kurulan esnaf  ve sanatkar birliklerine verilen addır. Beypazarı halkı da bu sanatı bir iş olarak kabul etmiş ve zamanla kendilerini geliştirmişlerdir.



               Eğer  gümüşe ilginiz varsa , Beypazarı gümüş sanatının kalbidir diyebiliriz. Kendi imalatları olan çok sayıda gümüş satışı yapan işletme vardır. Birbirinden güzel gümüş takı ve aksesuar arasında  seçim  yapmakta zorlanabilirsiniz , satın alırken  pazarlık yaparsanız karlı bir alışveriş yapabilirsiniz.



           

Bakırdan yapılmış ürünler  satan bir dükkan 

       

            Ayrıca  tarhana , erişteler , kurutulmuş dolmalık biber, domates salçası , baharat çeşitleri , cevizli sucuk , pestil ve bunun gibi çok çeşitli yöresel  ürünler dükkanlarda ve meydan pazarlarında satışa sunulmaktadır.





Baharatçıları



             Beypazarı'na gidince  İnözü Vadisi , Hıdırlık Tepesi, Yaşayan Müze, Gümüş Dükkanları , Beypazarı Kuru Fırınları , Beypazarı Sodası Fabrikası, Beypazarı Kent Tarihi Müzesi , Alaattin Sokak , Suluhan Kervansarayı , Halk Evi , Cahide Gürsoy Müze Evi ,Eğriova Yaylası ,Kirmir Çayı ve Gönen Vadisi , Tekke Yaylası  , Boğazkesen Kümbeti ,Yediler Türbesi ve  Hamam Müzesi 'ni de ziyaret ederbilirsiniz.






     
Bir konak ve altında kafe 



 Beypazarı'nın diğer el sanatları   ; dövme bakırcılık,dokumacılık, ipekli el dokumacılığı ,  semercilik, saraçlık, demircilik, el işlemeli çevreler,sırma işlemeleri ve tahta işçiliğidir.Beypazarı çarşısında  ; bakır cezveler , tahta kaşıklar , bakır tavalar , bakır semaverler  gibi birçok çeşitli ürünleri satın alma imkanı bulursunuz.






       

21 Mart 2015 Cumartesi

AYDIN DOĞANBEY KÖYÜ




            Doğanbey Köyü ,Aydın ili Söke ilçesine bağlı olan bir dönem kaderine terk edilmiş , bugün ise eşsiz bir Rum ve Türk mimarisinin örneklerini sergileyen tüm ilgiyi üzerine çekmiş bir yer olmuştur. Eski adı Domatia olan Doğanbey , geçmişi M.Ö 7.yüzyıla uzanan aslında bir Rum köyü. Burası Dilek Yarımadası'nın güney ucunda yer alır ve Milli Park sınırlarındaki tek yerleşim yeri olma özelliğine sahiptir. Rengarenk çiçekler , ve yemyeşil ağaçlarla süslü dar sokaklarında yürürken eski zamanları anımsatan görüntüler karşımıza çıkıyor. 
          














         


              Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sınırları içinde yer alan Doğanbey Köyü , yürüyüş parkurları, kuş çeşitliliği, gelişmiş bitki örtüsü,trekking alanları  ile oldukça elverişli bir bölgedir.Yolunuz o taraflara düşerse mutlaka uğramanızı ve o esşiz güzelliği görmenizi tavsiye ederim.Yayınladığım resimlerden de bu güzelliğin farkına varacaksınız.


       




              




           Taş evleri, şapel ve kilisesi gerçekten görülmeye değer. Eski yıllarda Rumların okul binası bugün ziyaretçi tanıtım merkezi olarak kullanılıyor ve içinde aynı zamanda içi doldurulmuş hayvanlar müzesi olarak ziyaretçilere açılmıştır. Bugün bu müze Kuşadası Belediyesi tarafından işletilmektedir.Bu hayvanlar o çevrede yaşamış hayvan çeşitleridir. Bu tanıtım merkezi aynı zamanda deneyimli ekibinin rehberliğinde düzenlediği turlarla çevreyi keşfetme imkanı sunmaktadır.


























    


   

                    Eski Doğanbey Köyü gezinizde günü noktalamak için  sahil kesimi olan Karina'da mutlaka balık keyfi yapmalısınız.Karina sahili köye 8 kilometre uzaklıktadır , oraya gidipte balık yemeden dönmek olmaz. Karina 1900'lü yılların ticaret limanıdır.Rivayete göre ; dönemin en popüler Rum tüccarının kızının adı olan Karina , sahile adını vermiştir.Rumlar bölgeden topladıkları zeytinyağı, bal, şaraplık üzüm gibi ürünleri buradaki limandan diğer adalara gönderirlermiş.